Eskişehir’de depremzedelere büyük saygısızlık: 58 yakınını kaybeden depremzedeler Eskişehir Otogarı’nda darp edildi
Eskişehir’de depremzedelere büyük saygısızlık: 58 yakınını kaybeden depremzedeler Eskişehir Otogarı’nda darp edildi
Yere düşen 3 yaşındaki çocuğun sırtına bastılar
Deprem Kurbanı Halil Kadir İşçioğlu:
“3 yaşındaki yeğenimi yere düşürdü, üzerine bastılar”
“Çocuğun sırtında ayak izi vardı”
ESKİŞEHİR – Eskişehir’e geçici olarak yerleşen depremzede Halil Kadir İşoğlu, memleketine kesin dönüş için gittiği otogarda güvenlik görevlileri tarafından hakarete uğradı. Arbedenin yaşandığı olayda, İşoğlu’nun 3 yaşındaki yemek yiyen çocuğunun üzerine basıldı, eniştesi darp edildi.
Halil Kadir İşoğlu, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler sırasında ailesiyle birlikte Hatay’ın Antakya ilçesinde yakalandı. 58 birinci derece yakınını kaybeden İşoğlu, ailesiyle birlikte Eskişehir’e gelerek KYK Doğan Aslan Beyefendi öğrenci yurduna yerleşti. Yaklaşık 5 ay burada kalan Halil Kadir İşçioğlu ve ailesi, otobüs bileti alarak Hatay’a kesin dönüş için Eskişehir Şehirlerarası Otobüs Terminali’ne gitti. Halil Kadir İşoğlu’nun iddiasına göre, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan güvenlik görevlileriyle röntgen cihazına bavul yerleştirirken tartıştı. Tartışma kısa sürede tırmandı. Yine teze göre güvenlik görevlisi Halil Kadir İşoğlu’nu yiyen 3 yaşındaki Ahmet Güler, eniştesinin sırtına basarken yumruk attı. Durumu polise bildiren aile, darp raporu alarak yetkililere şikayette bulundu.
“3 yaşındaki yeğenimi yere düşürüp üzerine bastı”
Olay anını anlatan Halil Kadir İşoğlu, “58 birinci derece kaybımız var, diğerlerini sayamıyoruz. Memleket yıkıldı, vahim. Kıyameti orada yaşadık. Ondan sonra yerleşip yerleştik. Eskişehir’de KYK yurdu devlete sığındı.5 ay burada yaşadım.Bugün itibariyle yurttan çıktık ve Hatay’a kesin dönüş için yola çıkacaktık. 5 ay biraz fazla eşyamız vardı güvenlik görevlileri tarafından araçlarla eşyaların röntgenini çektik orada güvenlik görevlilerinden biri kimlik gösterirsek geçebiliriz dedi kimlik gösterdik sonra o röntgen cihazına girmeden karşıdan karşıya geçebileceğimizi söyledi biraz acelemiz olduğu için eşyamız çok olduğu için otobüs saatine yetişmeye çalışıyorduk orada başka bir güvenlik görevlisi ile tartışmaya başladılar. Peşinden gittik ama çantayı biraz sert bir şekilde röntgen cihazına fırlattım, bunun üzerine sert bir tonda ‘Kabalaşma’ diyerek beni uyardı. Ailemin önünde beni aşağılamamasını söyledim. Ona, ‘Kaba bir şey yapmazsan ben de seninle böyle konuşmam’ dedi. Tekrar uyarıldım. Babam ve eniştem yanımdaydı onlar da aynı şekilde tepki verip güvenlik görevlisine ‘Bak ailecek buradayız, depremzedeyiz zaten iyi değiliz’ dediler. Biz burada sana sığındık, 5 ay sen bize sahip çıktın, Allah razı olsun. Şimdi Hatay’a kesin dönüş yapıyoruz, bu yaptığınız tedavi olmayacak’ dediler. Buna rağmen bu sefer ‘ahlaksız, ahlaksız’ sözlerle babama hakaret etmeye başladı. Ailemizin yanında bu hakaretlere dayanamadık. Biz de ona hemen sert bir cevap verdik. Üzerine çıktı, 3 yaşındaki yeğenimi yere düşürdü ve üzerine bastıktan sonra kayınbiraderimi yumrukladı. Yeğenimin sırtına bastı ve çocuğun sırtında ayak izi oluştu” dedi.
“Darp ihbarı aldık”
Çatışma nedeniyle biletlerinin yakıldığını belirten Halil Kadir İşoğlu, “Darp raporu da var. Diğer güvenlik görevlileri de ona eşlik etti. Orada çatışma çıktı ama rastgele bir şekilde darp edilmedim, dövüldüm. Kayınbiraderim ve 3 yaşındaki yeğenim darp edildi. Hakarete uğradım. Kaldım, sonra tabi ki otobüsü kaçırdık. Biletimiz yandı, iş buraya geldi. Annem sınır krizi geçirdi, çok sorun yaşadık. Eniştemin elinde sıyrıklar ve ayaklarında morluklar var. Hastaneye gittik, darp raporu aldık, karakolda söz verdik davacı olduk.” ifadelerini kullandı.
“Yani Eskişehir’i böyle hatırlamamalıyız”
Halil Kadir İşoğlu’nun eşi Eda İşoğlu, Eskişehir halkının kendilerini çok uygun bir şekilde ağırladığını belirterek, yaşananların itibarsızlığı hakkında şu şekilde konuştu;
“Eskişehir’e yakışmayan bir davranıştı. 6 ay burada kaldık, Eskişehirliler bizi kucakladı. Çevre etrafımızı sardı, giderken de böyle muamele gördük. Bu süreçte Eskişehir’i hatırlamamalıydık.” yol.”
